İslamofobi̇, 11 eylül olaylarindan sonra bi̇rden ortaya çikmiş yeni̇ bi̇r şey deği̇ldi̇r. Anti̇semi̇ti̇zm ve yabanci düşmanliği gi̇bi̇ uzun bi̇r geçmi̇şi̇ ve deri̇n tari̇hi̇ kökleri̇ vardir. Onun günümüzde yeni̇den canlanmasi, 20. Yüzyilin sonlarinda önemli̇ sayidaki̇ müslaman' in bati' ya göçmesi̇yle, i̇ran devri̇mi̇yle, adam kaçirma ve rehi̇n alma olaylari da dahi̇l 1980 ve 1990' lardaki̇ terör faali̇yetleri̇yle, 11 eylül 2001 de dünya ti̇caret merkezi̇ ve pentagon' a yapilan saldirilarla bunun ardindan
Din dilinin anlamına yönelik olarak ortaya konacak her tür açıklama, tabiatı gereği sınırlı olan dilin belki de asla üstesinden gelemeyeceği bir sorun olmaya devam edecektir. Fakat bu demek değildir ki din dilinin açıklanmasına dair söylenebilecek her söz anlamsızdır. İnsan, yaratıldığı günden beri Yaratanı hakkında bilgi edinme çabası içinde olmuştur. Ona bir şekilde seslenme ihtiyacı duymuş ve onunla bir şekilde iletişim kurmaya çalışmıştır. Bu nedenle insanın, din dilini anlamaya ve anlamlandırmaya yönel
Yüce Allah, öğüt vermesi ve doğru yolu göstermesi için her topluma bir peygamber göndermiştir. Son peygamber Hz. Muhammed, son kutsal kitap da Kur'an'dır. Öğüt, kalpleri yumuşatır, imanları pekiştirir, insanları ibadet ve itaate yönlendirir, haram ve günahkarlardan sakındırır.
İşte elinizdeki eser; bizi kulluk görevimizde motive edecek Allah kelam Kur'an ve Peygamberimizin hadisleri ile öğüt vermek, bir başka deyişle emri bilmaruf ve nehyi anil münker görevini ifa etmek amacıyla kaleme alınmıştır.
İmam-Hatipliler İslam-i hizmeti planlamalı, programlı ve bu elemanları kullanarak belli bir zamanda, en uygun zamanda ve en uygun işi yaparak, faaliyetini ortaya koymalı, belli merhaleler sonunda bu en mukaddes emelimize, Allah'ın bize namaz gibi farz kıldığı, bunun için varolduğumuz en kıymetli, en mübrem hedefe ulaşmalıdır. Bu milletin ferdiyle, toplumuyla İslamileşmesi için eğitim yoluyla hizmet vermelidir.
Ne olacak bu memleketin hali Hüsnü Amca? ? Doğrusu bana sorarsan memleket pek de iyiye gitmiyor. Bakma etkililerin yetkililerin düzeni allayıp pullayıp pazara çıkarmalarına. Aslında kazın ayağı hiç de öyle değil. Mühim olan üç-beş açılış yapmak değil ki. Onlar zaten yapılması gerekenler. Mühim olan Yüce Allah?ın razı olacağı işler yapmak. Ha o zaman da gammaz Batılılar razı olmuyor dersen o başka. O zaman iş Mahkeme-i Kübra?ya kalır.
Memleketin durumu iyiye gitmediği gibi, Ümmet?in durumu da içler acısı?
Tecvid âlimleri "Kendilerine kitap verdiğimiz kimseler onu hakkını gözeterek okurlar. (Bakara 2/121)" ayetinde geçen kıraatın hakkını hüsnü'l edâ ve'l-amelü bi'l muktedâ şeklinde özetlemişlerdir. Ünlü kıraat âlimlerinden İbnü'l-Cezerî "Tecvid kaidelerini öğrenmek Kur'an okuyan herkese farzdır. Kim Kur'an'ı tecvîdsiz okursa günahkâr olur. Çünkü Allah (c.c.) Kur'an'ı tecvîd ile indirmiş ve bize kadar böyle gelmiştir" diyerek konunun önemine dikkat çekmiştir.
Tecvidin teorisi tecvid kitaplarından pratiği ise
Müslüman kültür, hidayete ve ilahî teyide olan minnet ve şükran duygularını dile getirirken salavâta ayrı bir önem atfeder. Bu yüzden derlenmiş ve okunması hep tavsiye edilmiş pek çok salavât vardır. XIII. yüzyıl başında yaşamış Mağribli sûfî İbn Meşişin salavâtı da bunlardandır. Bu kitapta bu kutlu sada bir kez daha surete bürünüyor: İbn Meşişin hayatı ve tesiri hakkında bir inceleme, İsmâil Hakkı Bursevînin şerhi ve çevirisi, ilaveten Abdullah Ferdî ve Hafız Hilminin Osmanlı Türkçesi ile yazdıkları şerhle
Hikaye, olmuş olayların yazılı veya sözlü olarak anlatılmasıdır.
Dini hikayeler ise, özellikle Peygamberlerin ve velilerin hikayelerinden oluşmaktadır. Bu kişilerin hayatları insanlara nunume olup, onların hayat hikayelerini okuyan bir kimse, onlardan olmasa bile, onlar gibi olmaya özenir, onlara benzemeye çalışır. Bir kavme benzeyen onalrdan olur hadisinin hükmüne göre velilere benzeyenler hükmen onlardan sayılır. Molla Camia hazretleri bu konuyla alakalı der ki: Allah dostlarının hayat hikayelerini dinle
Sivil din, ilkel dinin modern versiyonu, folk dini, dini milliyetçilik, demokratik inanç, Protestan halk dindarlığı ve bir milletin aşkın evrensel dini gibi kavramlar yaygın bir kullanım alanı bulmuştur. Elinizdeki çalışma bu ve benzeri daha pek çok tanım ve teoriden hareketle sivil din tartışmalarına sosyolojik, siyasi ve teolojik bakış açılarıyla katkı sağlamayı amaçlamaktadır.
Amerikan dini tecrübesinin Protestanlık ve Aydınlanma idealleriyle yoğrulduğu dikkate alındığında Robert N. Bellah'ın sivil din
Peygamber Efendimizin Hz. Aliye öğütlerini kapsayan bu çalışma, genellikle Vasiyyet olarak anılan ve derleyenleri içinde İbnül-Arabî gibi ünlü mütefekkirlerin de yer aldığı geleneksel literatüre dayanmaktadır.
Muhtevayı oluşturan ve hadis diye bilinen bu haberlerin konusu, öğüt, adab-ı muaşeret, tavsiye ve darb-ı mesellere dair hikmetli sözlerdir. Bunların içinde fıkhi yoruma müsait hadis yok gibidir. Vasiyyetin özellikle Anadoluda, tekke ve zaviyelerde yayılmasının sebebi adab ve terğib konularında ve did
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için, amaçlarla sınırlı ve gizliliğe uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Çerezleri nasıl kullandığımızı incelemek ve çerezleri nasıl kontrol edebileceğinizi öğrenmek için Çerez Politikamızı inceleyebilirsiniz.
Alışveriş Sepeti
