Bu kitap, vitray sanatını yeniden öğrenmek isteyenlere ve vitray dersi verecek kişilere kaynak olarak hazırlanmıştır. Günümüzde bu konuda var olan kitaplar, daha ziyade yurt dışından gelen, öğretici olmaktan çok vitray örneklerini ve tarihçesini kapsayan eserlerdir. Bu eserlerden vitray yapımını öğrenmenin güçlüğünü ortadadır. Bu yüzden konuları oluştururken vitrayın tarihinden uzun uzun bahsetmek yerine, camın yapısı, kullanılan malzemeler, uygulanan teknikleri anlatmanın yararlı olacağını düşündüm ve tam

Sözleri ve yaşantısıyla Kur`an`ı açıklayan Hz. Peygamber, aynı zamanda bir insandır. Tebliğ vazifesini ifa ederken vahiyle yönlendirilmesinin yanında, özel yaşantısında, içinde bulunduğu toplumun kendisine kazandırdığı bilgi ve alışkanlıklarla da hareket etmiştir. Onun hayatındaki bu iki unsurun sağlıklı bir şekilde tahliline ihtiyaç duyulmaktadır. Hz. Peygamber`deki nebevi ve beşeri özelliklerin doğru algılanması, sünnetin anlaşılmasında ve din diye bazı şekli unsurlara sarılma yanlışının ortadan kaldırılm

Üç bin yıl öncesinde Yahudiler, Deccal' a karşı uyarıldıkları ve Mesih' le müjdelendikleri halde, Deccal haberini görmezden geldiler. Tarih boyunc, kendilerini kurtaracak bir mesih beklediler. Ancak gelen kurtarıcıları, Hz. İsa' yı (as.) ve Hz. Muhammed' i (sav.) deccal olarak nitelendirip onlara uymaktan kaçındılar. Böylece Mesih'in yolunu değil Deccal'ın yolunu seçtiler. Dünyada kendi hakimiyetlerini büyük br tuzağa dönüştü.Bu kitap, bu büyük tuzağın hikayesidir. Deccal' ın işaretlerini, niteliklerini, o

avuçlarınızda taşıdığınız ateşin şavkıyla renklenir gülleriniz ve onların cennet râyihasıyla şenlenir mekkeniz medineniz kudüs bundan yoksun kalsa da ulaşır ona da âyet âyet müjdeci sesiniz

Her şeyin bir kaderi vardır. Kuşkusuz kitapların da. Gelmek ve görünür olmak için, kaderin, oluşuna izin verme vaktini bekler kitaplar. İzin verildiğindeyse önüne hangi bent kurulursa kurulsun artık durmak yoktur. Her kitabın bir hikâyesi vardır. Yasin Doğru, özel günlerimiz olan Ramazan günlerini, bayramı ve kandilleri, şairin nesir kalemiyle yazıyor. Neden bu özel günler var? Bizler bu özel günlerde nasıl davranmalıyız? Bu kitapta bunlar sorgulanıyor. Her bir metin deneme tadında bizleri düşünmeye yönlen

İsmail Hakkı Bursevi kaddesallahu sirrahu´l-ali hazretleri elinizdeki Mi´raciye adındaki bu eserinde Resulullah sallallahu teala aleyhi vesellemin İsra ve Mi´rac yolculuklarını tasavvufi bir anlayışla ele almaktadır. 477 beyitten oluşan bu manzum eser, elinizdeki çalışmayla günümüz harflerine aktarılarak okuyucuya sunulmuştur. Ayrıca metin sadeleştirilerek manası verilmiş ve her babın sonunda açıklanması yapılmıştır. Bir terimler sözlüğünün de eklendiği çalışmada, eserin orijinal metni yanında İsra ve Mirac

Seyyidina Abdülkadir Geylani kaddesallahu sirrahu´l-ali´nin Peygamber Efendimiz sallallahu teala aleyhi vesselem hakkında es-Salatu´l-Kübra ve ed-Delal adıyla geçen salavat mecmuası vardır. Elinizdeki eser, bu salavatların İmam Nablusi kuddise sirruhu´l-ali hazretleri tarafından Kevkebü´l-Mebani ve Mevkibü´l-Meani adıyla yapılmış şerh ve açıklamasıdır. Her iki mübarek büyüğümüzün de Efendimizin feyizli nazarlarına mazhar olduklarını müşahhas örneğidir. Zira Rasulullah sallallahu teala aleyhi vessellem efend

İlk çözümlenmesi gereken herhalde vahiy ile fikir arasındaki farkve ilişkiye bir çözüm, bir çare üretme sorunudur. Öncelikle vahiy, ilahidir, mutlaktır, tartışılmaz ve yanılmasızdır, bunu biliyoruz. Oysa fikir beşeridir, özneldir, tartışılabilir ve yanılır. Elbette Allah´ın vahyi karşısında ve ona rağmen bir fikir vahiyle boy ölçüşemez. Tabii bu noktada akla bir soru takılıyor. Doğuştanlığını bozmamış bir akıl, yani selim akıl, vahye aykırı bir fikre iman edebilir mi? Dikkat edilmesi gereken bir başka nokta

- Varlıklı insan iseniz, helalinden kazanmaya dikkat ediyor musunuz?- Zekattan sonra ihtiyaç sahiplerine ayrıca yardım edebiliyor musunuz?- Hastaları ziyaret ediyor musunuz?- Haksızlığa uğrayanların haklarını savunuyor musunuz?- Malınıza, paranıza tamamen hakim olabiliyor musunuz?- Faydalı kitap okuyor musunuz?Eğer bu sorulara 'evet' diyorsanız, bahtiyarsınız.

Önsöz Bu kitabın içindeki yazılar sizi bir şiir kuramına götürme¬ye¬cek. Şiire dair ayrıştırma çabalarını izlettirmeyecek de. Şiirin bize yaptıklarını anlama kaygısının başlattığı bir giri¬şime tanıklık edeceksiniz okurken. Belki bu satırların sahibi¬nin şiir ile ara¬sında gelişmiş ilişkinin biçiminden ve yönte¬minden ne kadar zarar gördüğünü kavrayarak bu uğraşısın¬dan vazgeçmesini sağ¬layacaksınız. Belki bu yazılar, şiirin üstüne titrediğini sanan bir kimsenin aslında kendi yalanı ile oyalanıp avunduğunu

Aşk üzerine çok yazıldı, çok söz söylendi, çok cefalar çekildi. Ama anlatmakla bitmedi aşk. Bu bitmeyen çabanın damıtılmış bir hulasası bu kitap, İslam medeniyetinin seçkin simalarının eserlerinden yapılan bir derleme...Kimi Allah aşkıyla vecde gelmiş bir sufi, kimi aşkı kainatın varoluş sebebi olarak gören bir filozof, kimi ise aşkı insanın en değerli hali olarak dile getiren bir edip. Her biri kendi açısından İslam medeniyetinin engin ufuklarına bakarak aşkı anlatıyor, bizi anlatıyor.

Hadis kitapları arasında mukayese yaparak, birinin diğerine nazaran fazla olan hadislerini müstakil bir kitapta toplamak anlamına gelen zevaid, hazırlandıkları devrin şartlarına göre değişik konu ve hacimlerde ortaya çıkan bir hadis edebiyatı türünü ifade eder.Zevaid kitaplarının en önemli faydası, hadislerin ayrı ayrı yerlerde tekrarını önlemek ve hadis kaynaklarını tekrarlardan arındırılmış şekilde bir araya toplayarak hadis kültürünü dağınıklıktan kurtarmaktır.Kütüb-i Sitte ve diğer muteber hadis kaynak

Bu çalışma üç bölümden oluşmuştur. Birinci bölümde Kütahya tarihi ve bu tarih içinde tasavvufun ve Mevleviliğin yeri incelenmiştir. İkinci bölümde Kütahya Erguniyye Mevlevihanesi'nin fiziki yapısı ve müştemilatı, vakfiyeleri, üçüncü bölümde Mevlevihane dedelerinden bilinenler, Mevlevihane ile ilgili diğer zevat ve Kütahya'daki Mevlana soyu (Çelebiler) ele alınmıştır. Sonuç bölümünden sonra, Mevlevihane ile ilgili önemli görülen bazı belgeler ekler başlığı altında verilmiştir

Kesik Melek Temmuz yanağında çınlıyor diye Kaçıyor tenimin ilmekleri, bak: En fazla bir çocuk sen varken yağmur Biraz mavi akıl, utangaç korkak Papatyalar keman çalamazlar ki Yok böyle bir hüner bulutlarda da İstersen yanına ıslığını al Sesin serçelerle çevrili ada Işık sebebini açıklamıyor Belki saçlarının bir kurnazlığı İşliyor alnıma nereye gitsem Kuşkunun kirazı hortlamış ışığı

Kader Kederli bir gül görünce sesim niçin parlar?Niçin bülbülün o an sessizlik krizi tutar?İzO esmer ağış daha ne kadar süsleyecek boynumu?Haritam değişti, ne zaman bulacağım ben o kadife tohumu?BakışKuşlara baktım ömrüm uzadı, kendime gücenecek ne var?Hayat bir bakışa sığmayacak kadar kısa, acele edecek ne var?

Üç kıtanın mıhtelif bölgelerini gölgesi altına alan Osmanlılar`ın fikir, irfan, felsefe ve sanat hayatında ortaya koydukları değerleri doğru anlayabilmek ve yorumlayabilmek için Tasavvuf kültürünü tanımak gerekir...(Arka Kapak)

1866-1936 yılları arasında yaşayan, Bursa Mısri Dergahının son şeyhi Mehmed Şemseddin Efendi (Ulusoy) pek çok eser kaleme alan mutasavvıflardandır.Elinizdeki küçük eser, onun Hz. Peygamber, Hz. Fatıma, Hz. Ali, Hz. Hasan, Hz. Hüseyin'le ilgili aşk ve muhabbetini terennüm etmektedir

14 asır önce yaşamış olan evrensel Peygamber (sav.) ile aramızda bu denli uzun bir sürenin bulunmasından dolayı, hiçbir çaba göstermeksizin, bir takım metod ve bilgilere sahip olmaksızın onu ve hadislerini bir çırpıda anlamak veya bu konuda hiçbir sıkıntı ve problem yaşamamak mümkün değildir. Aynı şekilde her dönemde Hz. Peygamber' i yeniden keşfetmek ve hadislerini daha önce yapılmış anlama ve yorumlama ile ilgili çalışmaları göz ardı etmeksizin yeniden anlamak ve yorumlamak mecburiyeti vardır.