Toplumumuzda, giderek İslâmi hayat kurallarının yoğun olarak tartışıldığını görmekteyiz. Bu durum memnuniyet verici bir gelişme olmakla birlikte, özellikle ehliyetsiz veya art niyetli insanların ulu orta konuşmaları doğrularla yanlışları karmakarışık hale getirmektedir. Bu gün aktüel olarak tartışılan Kadın ve Siyaset konusunu Muhammed Mehdi´nin kaleminden sizlere sunuyoruz. Kur´an ve sünnet ışığında İslam ulemanın görüşlerini karşılaştırmalı olarak aktaran yazarın kitabını yine bu konularda araştırmaları b
İslam davetini kitlelere ulaştırmak belli bir birikim ve tecrübe istemektedir. İnsanlar yaradılışları icabı farklı farklı karakter yapılarına ve anlayış tarzlarına sahiptirler. İslam davetçisi, çeşitli hastalıklarla dolu yaşadığı toplumu çok iyi tanıyacak ve herkesin hastalığının durumuna göre muamele yapacaktır. Bunu başarmak ise şahsi yetenek ve kabileyetin yanında cemaat disiplinini de gerekli kılmaktadır. Zira fertlerin doğuştan getirdikleri istidat ve kabileyetleri işlenmemiş maden gibidir. Nasıl ki ma
İçte ve dışta İslâm´a karşı yapılan türlü hakaret ve hücumlara karşı müslümanların vurdum duymaz tavırları Mehmet Akif´i kahretmiştir.
Yok ki hiçbir işiten... Millet-i merhûme sağır,
Bir değil, mahvedilen devlet-i İslâmiyye
....
Ey Cemaat uyanın! Yoksa hemen gün batacak
Uyanın! Korkuyorum: Leyl-i nedâmet çatacak
Mehmet Akif sözde müslümanlara da şöyle sesleniyor;
Müslümanlık denilen rûh-i ilâhi arasak
Müslümanız diyen insan yığınından ne uzak
Bu eser müslümanların yeniden dirilişi
ve şahlanışı için Meh
İlk İslam Devletini kuran Resûlü Ekrem´in yetiştirdiği altın nesil sahabilerin hayatlarını bu eserde bulacaksınız.
Bu ciltte anlatılan Sahabe-i Kiram (r.a.) Hazretleri:
* Enes b. Malik
* Bera b. Malik
* Cabir b. Abdullah
* Tufeyl b. Amr Ed-Devsi
* Ebu Hureyre
* Ebu Umâre Es´ad b. Zürare
* Utbe b. Ğazvan
* Muaz b. Cebel
* Zeyd b. Sabit
* Ubey b. Kâ´b
Her devirde İslâmî mücadelede yer alan müslümanlar bulundukları çağa ışık tutmuş, içerisinde yaşadıkları toplumlara önderlik etmişlerdir.
Bu eser, İslâmî mücadelede yerini alan insanların, topluma karşı sorumluluklarını incelemektedir.
.....
Zaman gelir, gül bahçesinin nazenin çiçekleri hoyrat ellerin vahşi istilasına uğrar. Güller hırpalanır, solar, ancak koparılamaz. Çünkü ideal bahçıvan bütün gücüyle karşı çıkar. Öyle ki, önceden solmuş çiçekler bile böylesine onurlu bir hizmet aşkıyla yeniden yeşerir.
Siz de bu öyküyü yaşayacak, hislenecek, ağlayacak, fakat ümitle bakacaksınız geleceğe.
.....
Bu güne kadar, yaşadığımız ülkede hep ağladı güller. İyiden, güzelden rahatsız olanlar hep onların kafasını koparmaya çalıştılar. Ama artık bir nesil, güller ağlamasın diye haykırıyor!
Tek bir akşam bütün gençliğimi elimden aldı. Hayatımı, Sabır dağının eteklerinde döktüğüm gözyaşı ile tükettim.
Duyulmamış derecede kırılmış ben, Sabır kelimesini işitince, bütün bedenimde, tatlı bir ürperti ile yenilmez bir gücün varlığını hissediyorum...
21. Asır müslümanların şuurlandığı asır olduğundan, kadın erkek elele vererek, gerçek İslam´ın ruhunu sergileyeceğiz. Herşey aslına rucu edecek.
Dilerim kardeşimiz bu eseri ve diğer eserleriyle ifratsız-tefritsiz olarak bu kervanda yolculuğuna devam eder.
Emine Şenlikoğlu
Râşid Halifeler devrinde kadının toplumdaki yeri, statüsü, eğitim ve öğretimi, siyasî hayattaki rolü, yani kısaca kadının bütün alanlardaki durumunu, mevcut kaynakları esas olarak ortaya koymaya çalıştık.
Bize göre bu araştırma daha evvel yayınlanan Hz. Muhammed (s.a.v.) Devrinde Kadın adlı çalışmamızın bir tamamlayıcısı durumundadır.
İslâm dünyasından kadın anlayışının temelleri, bu ilk devirde bulunmaktadır. Sosyal tarih açısından bütün devirler boyunca İslâm toplumunda kadının durumunu tam olarak anlam
Toplumların hislerine en iyi şekilde tercümanlık yapanlar şairlerdir.
Mehmed Akif Ersoy, İslâm ümmetinin imânî coşkunluğunu kaybettiği; cehalet ve rehavetin içinde kıvranıp emperyalist batılılara yem olduğu, onların karşısında ezildiği bir dönemde İslâm yurdunu bir baştan bir başa dolaşarak diriliş ruhunu yeniden canlandırmaya çalışmış, ömrümü bu gayeye vakfetmiştir.
Bu çalışmada Mehmed Akif´in şahsında gerçek bir müslümanı tanıma fırsatı bulacaksınız.
Toplumların hislerine en iyi şekilde tercümanlık yapanlar şairlerdir.
Mehmed Akif Ersoy, İslâm ümmetinin imânî coşkunluğunu kaybettiği; cehalet ve rehavetin içinde kıvranıp emperyalist batılılara yem olduğu, onların karşısında ezildiği bir dönemde İslâm yurdunu bir baştan bir başa dolaşarak diriliş ruhunu yeniden canlandırmaya çalışmış, ömrümü bu gayeye vakfetmiştir.
Bu çalışmada Mehmed Akif´in şahsında gerçek bir müslümanı tanıma fırsatı bulacaksınız.
... Kıyamete kadar zamanın aşındıramayacağı, aksine zaman geçtikçe tazeliği ve canlılığı daha iyi anlaşılacak olan bir mucizenin, Hz. Muhammed (s.a.v.)´in ardından devam etmesi gerekir. İşte o mucize Kur´an-ı Kerim´dir.
İnsanlığın bu mucize kitabın feyiz ve nurundan devamlı faydalanabilmesi için, onun tebdil ve tahrife uğramadan, bir kelimesi hatta bir harfi dahi değişmeden dimdik ayakta durması ve kalıcı olması gerekirdi.
İşte biz bu çalışmamızda Cenâb-ı Hakk´ın, korunmasına garanti verdiği bu hususlar
Peygamber (s.a.v.) Efendimiz; Siz, öncekilerin adetlerine karış karış, adım adım uyarsınız. Neredeyse onlar bir fare deliğine girse, siz de girmeye kalkarsınız. buyurunca;
Yahûdi ve hristiyanları mı kastediyorsunuz? denilir. Bunun üzerine Rasullullah (s.a.v.);
Ya kim olacak! der.
Rasullullah (s.a.v.)´in onların deliğe girmesi tarzındaki ifadesi; onları akla hayale gelmeyecek her konuda taklit edeceğimize işarettir...
İşte müslümanların durumu ortada!...
Fatıma ile Maria ayırdedilemez oldu. Abdullah il
Peygamber (s.a.v.) Efendimiz; Siz, öncekilerin adetlerine karış karış, adım adım uyarsınız. Neredeyse onlar bir fare deliğine girse, siz de girmeye kalkarsınız. buyurunca;
Yahûdi ve hristiyanları mı kastediyorsunuz? denilir. Bunun üzerine Rasullullah (s.a.v.);
Ya kim olacak! der.
Rasullullah (s.a.v.)´in onların deliğe girmesi tarzındaki ifadesi; onları akla hayale gelmeyecek her konuda taklit edeceğimize işarettir...
İşte müslümanların durumu ortada!...
Fatıma ile Maria ayırdedilemez oldu. Abdullah il
Minübüs otobüs terminaline varınca Davud Bey bavulunu alarak minübüsten indi. Otobüsün gelmesine yarım saat vardı. Oradaki koltukların birine oturarak otobüsün gelmesini bekliyor diğer yandan da zengin olma hayalleri kuruyordu.
Otobüsün verdiği sinyal hayallerinden ayrılıp otobüse bindi. Koltuk numarasına doğru ilerleyip koltuğuna oturdu. Biraz sonra yol arkadaşı orta yaşlı bir bey geldi...
Deniz uzun, sarı saçlarını acele acele fırçaladı. Özenle yaptığı makyajını, aynada beğeniyle izledi. Pırıl pırıl parlayan gür saçları ve açık ela gözleriyle masallardaki peri kızlarını andırıyordu. Kapı zilinin çalmasıyla irildi. Aceleci adımlarla kapıya koştu...
İçeri girdiğinde Nazlı´yı tencerenin başında beklerken buldu. Heyecandan, seri bir şekilde konuşuyordu:
- Nazlı hadi yıkayalım şu kamışı. Kamışı iyice yıkadılar. Sonra Kerem ağzına aldı kamışı. Kaymağın bozulmamasına özen göstererek tencerenin kenarına bandırdı.
Kamışı hızlı hızlı çekerken gözlerini kaldırmış Nazlı´ya bakıyordu. Nazlı kolundan çekti sonra Kerem´e:
- Abi yeter çok içtin, biraz da ben içeyim. Kerem istemeyerek kamışı bıraktı ve Nazlı´ya uzattı. Nazlı çekingen bir vaziyette kamışı iki parm
Elinizdeki şekliyle özetlenen kitap, Kur´an hakkında özel araştırmalar yapanların yanısıra Kur´an´ı tanımak, anlamak isteyen herkese de bu imkanı sağlayacak niteliktedir.
İtkan´ın bu muhtasarı (özeti) Kur´an ilimlerinin tümünü kapsadığı gibi, konuyla ilgili geniş araştırma yapmak isteyenlere yardımcı olacak kitabiyat listesi de eklenerek daha faydalı hale getirilmiştir.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için, amaçlarla sınırlı ve gizliliğe uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Çerezleri nasıl kullandığımızı incelemek ve çerezleri nasıl kontrol edebileceğinizi öğrenmek için Çerez Politikamızı inceleyebilirsiniz.
Alışveriş Sepeti
