Bu kitap, Hz. Peygamber´in henüz vahiy almaya başlamadan önceki kırk yıllık hayatını daha önceki siyer kitaplarından farklı olarak ilk defa müstakil bir başlık altında inceliyor.
Peygamberimiz´in çocukluğunun, gençliğinin ve ilk evlilik yıllarının geçtiği bu dönem, onun câhiliye toplumunda inanç ve davranışlarıyla tam bir erdem mücadelesi verdiği, böylece el- emin (güvenilir insan) sıfatını aldığı yıllardır.
Kitap bize Peygamberimiz´in üstün şahsiyetinde erdemli ve güvenilir bir insanın nasıl olması gere
Bu kitapta vahyin insan yaklaşımı ve insanı eğitmek için gönderilen peygamberlerin sonuncusu olan Hz. Muhammed´in bir eğitimci olarak kişisel ve görevle ilgili nitelikleri incelenmiştir.
Vahiy zincirinin son halkası olan Kur´an incelendiğinde insan merkezli bir yaklaşımdan söz etmek mümkündür. İnsanı bütün yetenekleri, eğilimleri, ihtiyaçları, beklentileri, üstünlükleri ve zaaflarıyla birlikte ele alan Kur´an, insanın kendi dışındaki varlıklardan birisi değil, kendisi olmasını istemektedir.
İnsanın kendin
Yeryüzünde Tevhidî Mücadele´nin Peygamber olarak son halkası ve Tevhid Dini´nin tamamlayıcısı, İslam Mesajı´nın muştulacısı Hz. Muhammed (s) ´in yaşamını ele alan birçok yazarın ´Sireti´ vardır. Mevcud Siretlerden farklı bir ses-soluk olarak kabullendiğim İranlı iki yazar ´Ali Şeriati-Seyyid Cafer Şehidî´nin ortak kitabını sunmanın ayrı bir yararı olduğu kanısındayım. Kitabın Doğum´dan Hicret´e kadar olan kısmı Seyyid Cafer Şehidî´ye, Hicret´ten Vefat´a kadar olan kısmı ise Ali Şeriati´ye aittir.
Hz. Muhammedin (s.a.v.) 23 yıl gibi kısa bir sürede, cahiliyenin bütün yönleriyle hüküm sürdüğü bir toplumu güzelliklerle bezeli hale getirmesi, meseleyi basiretli bir şekilde tahlil eden herkesin takdir ettiği bir husustur. Onun toplumu karanlıklardan alıp aydınlığa çıkarma noktasındaki başarısının sebepleri elbette pek çoktur. Allahın (c.c.) kullarından beklediklerini onlara öğretirken örnek bir eğitimci olarak davranması ise, bu nedenler arasında -hiç şüphesiz- önemli bir yer tutar. Elinizdeki eser, dini
Bu eser Resulullahın beşerî yönünü, peygamberliğe nasıl hazırlandığını, peygamber yönünü, diğer müslümanlarla ve diğer dinden olanlarla ilişkisini Kurandan yola çıkarak incelemektedir.
Cahiliyye Araplarından bazılarının, Muhammed adında bir Peygamberin doğacağını bildiklerinden, ileride Peygamber olabilir ümidiyle çocuklarına Muhammed ismi koyduğunu
Arap âdeti gereği, dedesi Abdülmuttalib tarafından doğumunun 7. günü sünnet ettirildiğini
Yedi yaşında bir göz hastalığına tutulduğunu, Hıristiyan bir tabibin hazırladığı ilaçla iyileştiğini
Bir keresinde deve üzerinde iken vahy geldiğini, oluşan ağırlığın etkisiyle devenin bacaklarının neredeyse kırılacak hale geldiğini...
Amcası Hakem bin Eb
Şu son zamanlarda Mevlâna Hüseyin Cisrî, Suriye´nin en büyük hakîmi, en meşhur uleması olduğu gibi, Manastırlı da bu diyarın en mütebahhir bir âlimi ve muharriri idi. (Mehmet Akif)
Bediüzzaman Said Nursi´nin hem asrımız ve fikren biraderimiz ifadeleriyle zikredip Risale-i Nurların çeşitli yerlerinde eserine yönlendirmede bulunduğu Allame Hüseyin Cisrî´nin başyapıtı Manastırlı İsmail Hakkı´nın en mühim tercüme eseri
Sünneti terk edip Kur´an bize yeter diyenlere cevap İslam kılıçla yayılmıştır diyenlere cev
Allah Rasulü önce bir avuç müslümanın kalplerine Allah için fedakârlığı, cihâdı ve şehâdeti yerleştirdi. Tam onüç yıl süren çile ve işkenceler, Allah ve Rasul sevgisiyle yanıp kavrulan bir mü´minler topluluğu oluşturdu.
İslâm´la tanışmadan evvel kendi aralarında boğuşan ve darmadağınık bir halde sefalet hayatı yaşayan cahiliyye Arapları İslâm´la şereflendikten sonra birden yeryüzünün en kahraman ve âdil insanları oldular. Karşılarında dayanacak düşman kuvveti bırakmadılar.
Neydi o kuvvet?
İşte İs
Allah Rasulü önce bir avuç müslümanın kalplerine Allah için fedakârlığı, cihâdı ve şehâdeti yerleştirdi. Tam onüç yıl süren çile ve işkenceler, Allah ve Rasul sevgisiyle yanıp kavrulan bir mü´minler topluluğu oluşturdu.
İslâm´la tanışmadan evvel kendi aralarında boğuşan ve darmadağınık bir halde sefalet hayatı yaşayan cahiliyye Arapları İslâm´la şereflendikten sonra birden yeryüzünün en kahraman ve âdil insanları oldular. Karşılarında dayanacak düşman kuvveti bırakmadılar.
Neydi o kuvvet?
İşte İslâm Or
En güzel örnek şüphesiz Rasullulah´tır. O (s.a.v.) içimizden biri... Bizim gibi yiyip-içen, cadde ve sokaklarda yürüyen... Yorulan, dinlenen, acıyı hisseden sevgiyi tadan biri...
Geçmiş ve gelecek günahları bağışlandığı halde niçin bu kadar çok ibadet ediyorsun? Dendiğinde:
- Ben çok şükreden bir kul olmayayım mı? cevabını vermiştir. Bu hadis kulluğumuzu yerine getirirken Rasullah´tan almamız gereken ibret ve ögütleri en güzel şekilde ifade ediyor.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için, amaçlarla sınırlı ve gizliliğe uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Çerezleri nasıl kullandığımızı incelemek ve çerezleri nasıl kontrol edebileceğinizi öğrenmek için Çerez Politikamızı inceleyebilirsiniz.
Alışveriş Sepeti
