Bu kitap Raşid Halifeler döneminin ikinci kitabıdır ve Hz. Ömer (ra)'in hayatı, şahsiyeti ve hilafet dönemini anlatmaktadır. Hz. Ömer (ra) Raşid Halifelerin ikincisi ve Hz. Ebubekir (ra)'den sonra Sahabe-i Kiram2ın (Allah hepsinden razı olsun) en faziletlisidir. Resulullah ((s.a.v) bu ikisi hakkında şöyle buyurmuştur; Benden sonra Ebubekir ve Ömer'e uyun (Tirmizi, 3,200) Bu kitapta Hz. Ömer'in doğumundan şehit edildiği ana kadarki hayatının bütün safhalarını anlattım. Zira Hz. Ömer'in hayatı İslam Tarihinde

En değerli varlığınız olan çocuklarınıza, hakkın ve adaletin önderleri, Allah'ın elçileri ile ilk iman neslinin yaşam öykülerini bu kitaplarla tanıyın.

Literatürümüzde Hz. Peygamberimizin umumî hayatını anlatan pek çok kitap bulunmakla birlikte, nebevî harekât safhasına eğilen eserler göze çarpmamaktadır. Oysa çağlar boyu mümin fertler bir yana, gizli örgütlenme sürecinden siyasî cihat ve soğuk savaşa Nebi Zişân Efendimizin ortaya koyduğu örneklik, İslamî hareketler için de yegâne model konumundadır. Elinizdeki kitap, Seyyid Kutub'un Meâlim fi't-tarîk ve Fî zılâli'l-Kur'ân eserleriyle açtığı çığırda, Rabbânî davetin özellik ve aşamalarını siyer-i nebî üzer

Bu kitap, müminlerin emri Hz. Hasan (ra)'ın haytını doğumundan şehadetine kadar bütün yönleriyle anlatılmaktadır. O, dedesi Hz. Muhammed (s.a.v.) efendimiz, annesi Hz. Fatma ve Babası Hz. Ali olan bir seyyiddir. Cenetteki gençlerin Hz. Hüseyinle birlikte seyyididirler. Prof. Ali Muhammed Muhammed Sallabi

RESULULLAH EFENDİMİZİN AMCASIN OĞLU, DAMADI VE DÖRDÜNCÜ HALİFESİDİR. ÇOCUKLUK YILLARI RESULULLAH EFENDİMİZİN EVİNDE, ONUN TERBİYESİ ALTINDA GEÇMİŞTİR. HZ. HATİCE (RA) DAN SONRA İLK MÜSLÜMAN OLMA ŞEREFİNE ERMİŞTİR. EFENDİMİZ KENDİSİNİ KARDEŞİM VE VEZİRİM DİYEREK TALTİF ETMİŞTİR. HZ.ALİ'NİN ŞÖYLE DEDİĞİ RİVAYET EDİLMİŞİR: BANA ALLAHIN KİTABINDAN SORUN ZİRA HİÇ BİR AYET YOK Kİ ONUN GECE Mİ GÜNDÜZ MÜ, OVADA MI DAĞDA MI NAZİL OLDUĞUNU BİLMEYEYİM.

Medine döneminde Efendimizle birlikte Bedir , Uhud, Hendek vs. gazvelerinde bulundu. Daima efendimizin en yakın arkadaşıydı. Veziri konumundaydı. Efendimizin ardından ilk halife seçilen kişi oldu. Cesaret ve basiretiyle teberrüz etti.

Efendimiz, Hz.Ebubekir ve Hz.Ömer (r.ahm) hakkında şöyle buyurmuştur: Benden sonra Ebubekir ve Ömer'e uyun. Bu kitapta Hz. Ömer'in doğumundan şehit edildiği ana kadar ki hayatının bütün safhaları anlatılmaktadır.

RESULULLAH EFENDİMİZİN AMCASIN OĞLU, DAMADI VE DÖRDÜNCÜ HALİFESİDİR. ÇOCUKLUK YILLARI RESULULLAH EFENDİMİZİN EVİNDE, ONUN TERBİYESİ ALTINDA GEÇMİŞTİR. HZ. HATİCE (RA) DAN SONRA İLK MÜSLÜMAN OLMA ŞEREFİNE ERMİŞTİR. EFENDİMİZ KENDİSİNİ KARDEŞİM VE VEZİRİM DİYEREK TALTİF ETMİŞTİR. HZ.ALİ'NİN ŞÖYLE DEDİĞİ RİVAYET EDİLMİŞİR: BANA ALLAHIN KİTABINDAN SORUN ZİRA HİÇ BİR AYET YOK Kİ ONUN GECE Mİ GÜNDÜZ MÜ, OVADA MI DAĞDA MI NAZİL OLDUĞUNU BİLMEYEYİM.

u kitap Hz.Peygamber (s.a.v) dönemi ile Raşit halifeler dönemini ele alan kitaplar silsilesinin devamıdır.Bu kitaba da ''Selçuklular Devleti ve Batıni fitnesi ile Haçlı Savaşına karşı mücadelede İslami bir projenin doğuşu'' adını verdik.Bu, ümmetimizin tarih zincirindeki halkalardan birini içeren ve haçlı seferlerini ele alan bir kitap konumundadır. Bu kitap Selçuklular'ı, soylarını, padişahlarını, yurtlarını, ilk ortaya çıkışlarını; Türklerin Selçuklular'ın çıkışından kısa bir süre önce İslam alemi ve İsla

Hz. Ebubekir'in tüm detaylarıyla anlatığldığı, bir çok sahih kaynaktan yararlanılarak hazırlanan bu kitap, araştırmacılar ve meraklılar için eşsiz bir kaynak.

Hz. Hasan'ın tüm detaylarıyla anlatıldığı, bir çok sahih kaynaktan yararlanılarak hazırlanan bu kitap, araştırmacılar ve meraklılar için eşsiz bir kaynak.

Hz. Ali'nin tüm detaylarıyla anlatığldığı, bir çok sahih kaynaktan yararlanılarak hazırlanan bu kitap, araştırmacılar ve meraklılar için eşsiz bir kaynak.

Araştırmacı ve dakik bir alim olan İmamın hayatının derinlemesine aynı zaman da dakik ve mucez bir şekilde anlatımını bu kitata bulacaksınız.

Ali Nar Hoca'nın iki kanadı vardır. Birisi din, diğeri edebiyat. Bu iki kanadını İslam için çırpmıştır; bıkmadan, usanmadan. Din kanadı Mustafa Sabri Efendi'ye benzer. Ehl'i Sünnet için didinen, uğraşan, mücadele eden, bedel ödeyen. Edebiyat kanadı ise fikren beslendiği ve etkilendiği Üstad Necip Fazıl'a. O'nun gibi dini savunurken edebiyatı bir kılıç gibi kullanan.

Kitapta Osmanlı'nın kuruluş öyküsünden ve Osman Bey'in hayatından başlanarak, Osmanlı'nın yükselişinin ilmi, siyasi, ekonomik ve askeri detayları anlatılmaktadır. Şüphesiz güçlü ve kuvvetli olmanın bir takım şartları vardır. Bunlar devletin yükselmesinde etkili olan hususlardır. Aynı şekilde devletleri yıkıma götüren bir takım hastalıklar vardır ki bu hastalıklara karşı direnemeyen devletler çöküşe başlarlar ve giderek yok olurlar. İşte bütün bunlar bu kitapta anlatılmıştır.

Çağını aşan bir lider olan Fatih Sultan Mehmed, Peygamber müjdesine mazhar olabilmek için, daha önce bir çok kereler kuşatılan, ancak bir türlü alınamayan İstanbul'u feth ederek bu övgüye mazhar olmuş, çağ açıp çağ kapatmıştır.

İmam Şafii, akranları arasında en yüksek seviyeye ulaşmak için geç yaşta ilme yönelmiş ver ilim öğrenmek için her türlü imkanın bulunduğu bir çevrede yetiştirmiştir. Çünkü O, Mekke?de oturuyordu. Bu sırada, tabiinlerden hayatta olanlar vardı. Beytü?l-Haram?ın civarında oturmayı tercih eden Abdullah b. Abbas?ın medresesi burada idi. Biraz büyüyüp delikanlılık çağına ulaşınca Peygamber şehrinin İmamı olan İmam Malik?in yanına gelmiş ve dokuz yıl ondan ayrılmamıştır. İmam Şafii, kısa bir zaman devlette vazife

Üstad Ebu?l Hasan en-Nedvi Abdülkadir Geylani Hazretlerini şöyle anlatıyor: ?Bağdat?ta şahsiyeti güçlü, imanı güçlü, ilmi güçlü, daveti güçlü,tesiri güçlü bir adam zuhur etti. O, Şeyh Abdülkadir Geylani idi.İman ve İslam davetini yeniledi. Gerçek kulluğa çağırdı. Nifaka karşı muharebe etti. Biat ve tevbe kapısını sonuna kadar açtı. Müslümanlar oradan içeri giriyorlar ve Allah ile yaptıkları anlaşmaları tazeliyorlardı.?

Süfyan-ı Sevri, Tebe-i Tabiin'in büyük zahid ve alimlerindendir. Zamanın büyük alimlerinden ilim ve edeb öğrendi. Hadis ve fıkıh ilminde müctehid oldu. Meşhur alim ve velilerden Cüneyd-i Bağdadi onun mezhebine tabi idi. Süfyan-ı Sevri'nin hafızası çok kuvvetli ve zekası fevkalade idi. Kendisi Hafızam, kendisine tevdi ettiğim hiçbir şeyde bana ihanet etmedi demiştir.