Dikkatin, inceliğin, naifliğin öykülerini yazan Abdullah Harmancı'nın yeni kitabı Behçet Bey Neden Gülümsedi? yirmi dört öyküden oluşuyor. Yazar genişleyen öykü evreninde muhayyilesinin seçtiği sahnelere davet ediyor okurunu. Okurunu hikayeye ortak kılıyor. Ona hüznünü bulaştırıyor. Bu hüzün romantik değil felsefi bir hüzün. Kalbi acıtıyor ama insana iyi geliyor. Harmancı'nın altıncı öykü kitabı. Ustalık eseri.

Harmancı'nın öykülerinde, hep yüceltilen, bir insandan çok melek olarak çizilen, hiçbir coşku ânı, sevinçli ânı olmayan Müslüman genç tipi âdeta ayakları yere basan, âşık olan, günah da işleyen bir karakter olarak ortaya konur. Öyküler bu çatışma üzerine oturur. Kahramanlarının yaşadığı bu çelişki, insanî bir olgu olarak öykünün sahihliğini besler, inandırıcı kılar... diyor Necip Tosun, Harmancı'nın öyküleriyle ilgili yaptığı yorumda. İlk baskısı 2002 yılında yapılan Muhteris, yazarın ilk öykü kitabıdır ve

İnsan kendisine sorar. İnsana sorulmadan önce, insan kendisine sorar. İnsana sorulmadan önce, bir yazar bir öykü yazar, o öyküde yaza, anlatıcının ağzından öykü karakterine sorar. Hayat bir cevapsız sorular yumağıdır. Hayat Abdullah Harmancı'nın öykülerinde anlattığı düşün kalkan, seven, bakan, izleyen, korkan, jürinin önünde şarkı söyleyen, kitapları ve çicekleri seven, baharda gökyüzüne karışan, pusuda bekleyen, serçeyi sıkı tutan karakterlerin yaşadığıdır. Hayat, bize, hepimize, ezelden ebede kadar sorul

Son dönem edebiyatımızın en önemli öykü yazarlarından Abdullah Harmancı Melek Kayıtları'nda kendi yazı serüveninin en önemli dönemeçlerinden birinde olduğunu hissettiriyor. Bildiğimiz duyarlılığının yanında özellikle kitaptaki kısa öyküleriyle bu türün en önemli yazarlarından birisi olduğunu da gösteriyor. Melek Kayıtları Harmancı'nın beşinci öykü durağı.

Abdullah Harmancı hayatın bazen kıyısında bazen de tam ortasında dolaşan insanların hikâyelerini anlatıyor. Kıyısında olanlar düşmemeye, ortasında olanlar dağılmamaya çalışıyor. Ama düşüyorlar ve dağılıyorlar. Yazar karakterlerin ve onların yaşadıkları hayatın fotoğraflarını çekerken bütün bunlara bir yazar mesafesinde duruyor. Başkalarının hayatları bunlar, diyor okurlarına. Ama ne kadar da sizinki gibi değil mi? Yerlere Göklere, edebiyatımızın önemli öykücülerinden Abdullah Harmancı'nın üçüncü öykü kitabı

Yazının Yükü, Nuri Pakdil'in şimdiden bir efsane olarak anılan Edebiyat dergisi üzerine Abdullah Harmancı tarafından titizlikle yapılan bir inceleme. Edebi ve toplumsal bir olaya dönüşen Edebiyat dergisinin kurulma aşamasından bu günde değin geçirdiği evreleri ayrıntılarıyla inceleyen yazar, derginin kapandıktan sonra bile devam eden etkisini gerekçeleriyle beraber ele alıyor. Yazının Yükü bu konuda yapılacak başka çalışmalara da ışık tutacak güçte ve kapsamda bir eser.