O an sanki dünya dönmeyi bırakmıştı. Kulağında korkunç bir uğultu varken nefes alamadığını düşündü. Artık ne o haydutların ne de çocuklarının çığırış seslerini duyuyordu. Haydutlardan biri, kırık pencereden tabancasının ucuyla Hamit'i dürttüğünde biraz kendine gelir gibi oldu ama kulağındaki uğultular hâlâ etkisini kaybetmemişti. Evet,
sanırım burası yolun sonu, sesimizi duyacak kimse de yok etrafta, demek ki vatana kavuşmak nasip değilmiş bizlere, demek ki bizim yazımız gurbet ellerde yaşa ...